
Çocuk sahibi olamayan ya da olmak istemediği halde içgüdüsel olarak bir bebeği kucağında tutmak, giydirip yanında gezdirmek isteyen kadınlar için silikon bebekler üretiliyor. ABD ve Avrupa’yı saran bu akım ülkemizde de ilgi görüyor The Guardian'da gördüğüm bir haber ilgimi çekti. Çocuk sahibi olmak isteyen ya da olmak istemediği halde bir bebeği kucağında tutmak, giydirip yanında gezdirmek isteyen kadınlar için silikon bebekler üretiliyormuş. Bu bebekler yeni doğan bir bebek görünümündeler. Bebeği alanlar, tıpkı gerçek bir bebekmiş gibi ona oda dizip onlarca kıyafet alıyorlar. Hatta hiç oynayamayacağını bile bile oyuncak alanlar da var. Biraz daha araştırdığımda bu bebeklerle yaşayanların sayısının ABD ve Avrupa'da hiç de az olmadığını gördüm. Sayısız video var. Alışveriş sitelerinde de satılan bebekler Türkiye'de de alıcı buluyor. En ucuzu 2 bin liradan başlıyor, yurt dışında 20 bin dolara kadar yükseliyor. Bebeğini kaybeden anneler, gerçek gibi görünen bu bebeklerde teselli buluyor, psikolojilerini düzeltmeye çalıştıklarını söylüyor. Çocuk sahibi olmayanlar, çocukları varmış gibi davranarak anne olma isteklerini yatıştırmaya çalışıyor. Çocuk sahibi olmayı düşünmeyenler ise bir nevi yalnızlıklarını gideriyor. Ülkemizde de bu bebekleri edinmek isteyenlerin sayısı hiç de az değil. Yakında parklarda, ev gezmeleri ya da alışveriş merkezlerinde reborn bebeklerle dolaşanları görürseniz şaşırmayın. Çığlık atmak istedim Uzun sarı saçları, mavi gözleri, ince, uzun vücuduyla yıllardır pek çok kız çocuğunun en sevdiği oyuncağı olan Barbie, birkaç nesile de güzel kadın kavramının böyle olması gerektiğini empoze etmişti. Oysa gerçek hayat çeşitliydi. Ne herkes ince ve uzun ne de mavi gözlü, sarışındı. Dünyanın her yerinden sesler yükselmeye başladı. Siyah tenli olanımız da vardı, kızıl saçlı da... Zayıf olan mı güzeldi her zaman, kilolu olmak dışlanmak için bir sebep miydi? Ya kısa boylu olanlarımız, yok mu sayılacaktı? Peki, ya engelliler... Eleştiriler sonrası tek tip Barbie uygulamasından vazgeçen şirket, son yıllarda farklı renk ve kilolarda da Barbie'ler üretmeye başladı. Bunu engelli Barbie'ler takip etti. Ve çocukların içindeki potansiyeli fark etmelerini sağlamak amacıyla dünyadaki farklı mesleklerden seçilen başarılı kadınların bebeklerini yapmaya başladılar. Bu sene bebeği yapılan başarılı kadınlar arasında Türkiye'den de bir isim vardı. Türkiye'yi başarıyla temsil eden paralimpik milli yüzücümüz Sümeyye Boyacı... Boyacı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla duygularını şöyle ifade etti: "Barbie bebeğimi yapacaklarını söylediklerinde mutluluktan çığlık atmak, oradan oraya koşup zıplamak istedim. Bu projenin içinde olmak beni öyle mutlu ediyor ki..." ifadelerini kullandı. Üzüm'ün maceraları Bebeklerimizi büyütürken bazı aşamalardan da geçmemiz gerekiyor. Memeden ayrılma, katı gıdaya geçiş, tuvalet eğitimi ve uyku düzenini oluşturma gibi... İşte bu geçiş dönemleri pek çok annenin de korkulu rüyasıdır. Çünkü hem bebeklerinin sağlığını hem de psikolojilerini düşünürler. Size bugün önereceğim kitaplar çocuğunuzu eğlendirirken öğretecek, size de yol göstererek. Üzüm'ün Tuvalet Kitabı Anne Bitti!, Üzüm'ün Uyku Kitabı Tatlı Rüyalar Üzüm, Üzüm'ün Beslenme Kitabı Afiyet Olsun Üzüm! Yazar Işıl Erverdi ile uzman psikoterapistler İrem Akın ve Duygu Karaer'in klinik gözlem ve deneyimleri doğrultusunda hazırlanmış olan kitaplar, ebeveynleri bu zorlu ve duygusal yolculukta yalnız bırakmıyor. Minik ressamlar Türkiye'nin sekiz ilindeki dokuz farklı noktayı ziyaret etmeye başlayan Pınar Çocuk Resim Atölyesi, İzmir ve Konya'dan sonra 7 - 8 Mart tarihlerinde Kayseri Park AVM'de minik ressamlarla bir araya gelecek. Uzmanlar tarafından ücretsiz resim eğitimi alan minik ressamlar, maskotlar ile eğlenceli vakit geçirerek yeteneklerini ortaya çıkaracak. Şimdiye kadar İzmir ve Konya'yı ziyaret eden Pınar Çocuk Resim Atölyesi, Kayseri'den sonra yoluna Eskişehir, Bursa, İstanbul (Anadolu Yakası), İstanbul (Avrupa Yakası), Gaziantep ve Şanlıurfa ile devam edecek.